Yahudi Ulus Devlet Yasası

Temmuz 2018’de Knesset’te kabul edilen yasa, İsrail’de büyük bir tartışma yaratmış ve ülkenin politik peyzajını önemli ölçüde etkilemiştir. Bu yasa, İsrail’in Yahudi karakterini öncelemeyi amaçlamış ve İsrail’i tüm Yahudilerin tarihi anavatanı olarak tanımlamıştır. Ancak, Arap azınlığın haklarını göz ardı etmiş ve ülkede kendi kaderini tayin etme hakkının yalnızca Yahudilere ait olduğunu belirtmiştir.

Yasa ayrıca, Yahudi yerleşimlerinin gelişimini ulusal bir değer olarak tanımış ve İsrail Devleti’nin bu yerleşimlerin kurulması ve yoğunlaştırılmasını teşvik edeceğini ifade etmiştir. Ayrıca, Arapça’nın resmi dil statüsünden çıkarılarak sadece özel bir statüye sahip olması ve ülkenin tek resmi dilinin İbranice olarak kabul edilmesi gibi önemli değişiklikler getirmiştir.

Bu yasa kabul edildiği günden bu yana eleştirilmiş ve birçok kişi, İsrail’in demokratik yapısına zarar verdiği, ırkçılığı güçlendirdiği ve Arap azınlığın haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle Yargıtay’a karşı dilekçeler sunmuştur. Filistinliler ise bu yasayı, Filistinlileri ve onların tarihini ötekileştirmenin bir sonucu olarak görmekte ve yıllardır süregelen Yahudileştirme çabalarının bir parçası olarak değerlendirmektedirler. Bu nedenle, bu yasa İsrail içinde ve uluslararası düzeyde büyük tartışmalara neden olmuş ve hala çokça eleştirilmektedir.