Terörle Mücadele Yasası

15 Haziran 2016’da kabul edilen İsrail’deki tartışmalı güvenlik düzenlemesi, siyasi mahkumların soruşturulmasında aşırı tedbirler içeren, gizli delil kullanımını yaygınlaştıran ve İsrail polisinin ile İsrail Karşı İstihbarat ve İç Güvenlik Teşkilatı’nın yetkilerini önemli ölçüde artıran hükümleri içermektedir. Bu yasa aynı zamanda Savunma Bakanlığı’na bir grubu “terör örgütü” olarak ilan etme yetkisi vermektedir. Ancak, bu kanunun “terörizm” ve “terör örgütleri” terimleri oldukça geniş ve belirsiz bir şekilde tanımlandığından, Filistinli herhangi bir kişinin terörle suçlanmasını kolaylaştırmaktadır.
Bu yasa, siyasi mahkumların haklarını kısıtlayan ve adil yargılanma hakkını ihlal eden hükümler içermektedir. Ayrıca, mahkemelerin gizli delilleri kabul etmesine ve bu delilleri savunma avukatlarından gizlemesine olanak tanımaktadır. Bu durum, adil bir mahkeme sürecinin önündeki engelleri artırmaktadır.
İsrail’de söz konusu yasa, Filistinlilere yönelik ayrımcılığı artırma potansiyeli taşımaktadır. Terörizm ve terör örgütleri tanımlarının belirsizliği, Filistinli sivillerin haksız yere terörist olarak suçlanmasına yol açabilir. Bu da keyfi gözaltıları, tutuklamaları ve insan hakları ihlallerini kolaylaştırabilir.
Ayrıca, Savunma Bakanlığı’nın bir grubu “terör örgütü” olarak ilan etme yetkisi, siyasi amaçlı kullanılabilir ve bu da muhalif grupları susturmak için kullanılabilir.
Bu yasa, İsrail’deki güvenlik ve insan hakları konularında ciddi endişelere neden olmuş ve uluslararası toplumun eleştirisine maruz kalmıştır. İnsan hakları savunucuları, bu yasanın gözden geçirilmesi ve daha adaletli bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini savunmaktadır.